18 Şubat 2016 Perşembe

Bilmen gerekli şeyler. Ya da bildiğin.



Soru işaretleri bıraktım onda. Soru işaretleri de beni bıraktı ondan. Güzel bitti aslında. Sessiz sedasız bağır çığır olmadan.İmla kurallarına uyarak yazdı gittiğini, gidecegini. Haberim vardı en azından,bu da güzel. Soru işaretleri bıraktım onda, halbuki benim için konu o ise en başından verilmişti cevapları bütün soruların. Çünkü o, sorguya suale mahal verilecek birisi değildi. O ise içimde yeşerttiğim, konu kapanmıştı en başından. Çünkü ilk onu sevdim ben. Sevmiştim demiyorum sevdim, hala da devam ediyor. Çünkü ben onu gelecek zamanın geçmiş zaman rivayetinde sevdim. Yani sevecektim. İlk görüşte söz kesilmişti yüreğimde. Geçmiş zaman sevdim, gelecek zaman seveceğim. Bir de geniş zamanda severdim. Hem de öyle bi geniş zamanki kısa bir 60-70 sene. Benim olur veya olmaz, sevdiğimi bilsin bilmesin, beni görsün görmesin fakat o mutlu olsun, benle veya bensiz. Çünkü mutluluk yakışıyor          onun gamzelerine,yeşillerine. Hayırlısı, onlusu, Rabbimden ..

4 Şubat 2016 Perşembe

Definesizler Sokağı




       ...



 Ben hep yanlıştım. Herkese, her şeye susmuştum. Bitkin, yorgun, üstelik umutsuzca. Usandim. Yemin etmekle beraber yoruldum be. Üstesinden gelmek başlı başına emek istiyor hem de benim yapamadığım tarzdan. Neyin üstesinden gelmek diye düşünülebilir. O şey ya , işte vardır ya böyle sevmekten. Düşünemiyorum ki hiç, neyin nasıl doğru olacağını. Alıp kelleyi koltuğa meskenlemek istiyorum uzaklara bi yerlere.  Kimseden habersiz, umar etmeden, ölmeyi beklemeye gitmek istiyorum. Yıldım. Definesizler sokağında, çulsuzca eskimek istiyorum. Yahut miğferlerini kuşanıp çıkmak istiyorum karşına, tüm acizliğimle. Ayn yaşlarımdan , tesbih yaparim hem. Söz kılıcından geçir beni, ya da sus kınından çıkar gözlerini ölmeyi seveyim. Ulan bee. Son nefeste peygamber efendimizden sonra seni görmeyi nasip eylesin Mevlâ. Bak işte gitti mi yine paket paket dumanladigim. Hâyânı özledim.