4 Şubat 2016 Perşembe

Definesizler Sokağı




       ...



 Ben hep yanlıştım. Herkese, her şeye susmuştum. Bitkin, yorgun, üstelik umutsuzca. Usandim. Yemin etmekle beraber yoruldum be. Üstesinden gelmek başlı başına emek istiyor hem de benim yapamadığım tarzdan. Neyin üstesinden gelmek diye düşünülebilir. O şey ya , işte vardır ya böyle sevmekten. Düşünemiyorum ki hiç, neyin nasıl doğru olacağını. Alıp kelleyi koltuğa meskenlemek istiyorum uzaklara bi yerlere.  Kimseden habersiz, umar etmeden, ölmeyi beklemeye gitmek istiyorum. Yıldım. Definesizler sokağında, çulsuzca eskimek istiyorum. Yahut miğferlerini kuşanıp çıkmak istiyorum karşına, tüm acizliğimle. Ayn yaşlarımdan , tesbih yaparim hem. Söz kılıcından geçir beni, ya da sus kınından çıkar gözlerini ölmeyi seveyim. Ulan bee. Son nefeste peygamber efendimizden sonra seni görmeyi nasip eylesin Mevlâ. Bak işte gitti mi yine paket paket dumanladigim. Hâyânı özledim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder