26 Mayıs 2018 Cumartesi

Olasılıklar Cumhuriyeti



  Olmasaydı, nefes alıp vermeye bir sebep yok gibi değil mi? Eee şimdi nerede? Şimdi yaşadığınızdan bihaber.. Olsaydı nasıl olurdu peki? Dünyanın metrekaresine sığmayan bir mutluluğun tahtında oturuyor olacaktınız değil mi? Yahut hiç gitmeseydi, ayaklarının bastığı toprakları sulardınız değil mi? Ayağına toz düşmesin diye.. Bir insanın gülüşüne, hele size bakıp gülüşüne, ömrünüzü sığdırdığınız oldu mu hiç? O ne yaptı? Ömrünüzü katıp sebepler bohçasına, sizi sizden alıp gitti. Döktüğünüz gözyaşının, kalbinizin cam kırıklıklarına üzülmüyor da insan, kalbinin içinde kimseye söylemediği giden sevgilinin canına zarar gelir cam kırıklarından diye hüzünleniyor. Bir kere bedenen gitti, unutmaya çalışıp yeşerttigin duyguların gitmesine izin veremiyor insan. Unutmak ne güzel, kelime olarak. Unutabilmek biraz daha hüzünlü, unutamamak ise tamamiyle sevdaya dahil. Unutmayın sayın sevenler! Unutamayın! Utandırmayın aşkı. Küstürmeyin hisselerinizi. Çünkü bir daha kimseyi bu denli sevemeyeceksiniz. Olasılıklar Cumhuriyeti'nin bekleyen onurlu neferleri siz olun. Kaybeden biri olacaksa illa, bu siz değil, gitmeyi göze alanlar olacak ya da hiç gelmeyenler. Kahretsin, sizden gidene dua da ederiz mutlu olsun diye. Kaybeden olmasın, o mutlu olsun, ben onun gülüşünü sevmedim mi zaten? Diye diye dimdik bir şekilde, acıları örtbas ederek onurlu bir şekilde sevmeye devam ederiz. Bu da bizim bekleyişimizin kısa bir öyküsü olsun diyerek. Sevin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder