2 Aralık 2015 Çarşamba

Mümkün Mertebe.




                                                                         ...
   



Hep böyle oluyor. Nasıl desem, nasıl anlatsam bilmiyorum. Sen varlığını onun isteğiyle çekiyorsun ondan, sonra bir zaman geçiyor, senden ilgi bekliyor. Yani bi nevi ilgi taşı oluyorsun ona. Seni istediği zaman alıp kullanıp, sonra yerine koyduğu bir süs taşı. Böyle her şey yolunda gidiyor, seni buldumcuk kumaşlarına sarıyor, sen ona özel olduğunu hissettiriyorsun, bir anda dünya tersine dönüyor ve sana değer verdiğini zannettiğin insan seni zannetmişliğinle başbaşa bırakıyor. Zaman geliyor senin onu elit seviyelere çıkaran sözlerine ihtiyaç duyuyor, zaman geliyor sıkılıyor bundan. Ve seni ruh haline göre şekillendiriyor maddi açıdan. Maneviyatını hiç kullanmadığı gibi. Onun oyuncağı oluyorsun, o mutlu oluyor diye şikayetçi bile olamıyorsun bu durumdan. Çünkü sen onun yaptığı gibi değil, onun içini, olduğu gibiliğini, sesini, yapmacık davranışlarını, sahte gülüşünün altında yatan samimiyeti seviyorsun. Acıtan seviliyormuş. Acıya acıya seviyorsun. Acıta acıta sevemediğin gibi. Canı sağ olsun, demekten başka çaresizlik cümlesi kalmıyor. Ne diyelim. Canı sağ olsun..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder