30 Kasım 2015 Pazartesi

Şahsına Münhasır; O..






                                                                            ,, O ,,



Hiç olmadığı kadar bahsetmeyeceğim bugün ondan. Fotoğrafını gördüğümde takılı kaldığımı ağzıma bile almayacağım. Sonra sağ ayağıyla attığı adımı hafif dışa doğru attığını söylemem ki zaten. Gülerken ağzını açmadığını, hafif tebessüm niteliğinde güldüğünü, gülerken kafasını hafif yukarı kaldırıp eliyle omzuma vurmasını hele, sır gibi tutarım içimde. Kazağının kollarını çekiştirip sadece parmaklarının dışarıda kaldığını, kupa bardağını iki eliyle tutup kahvesini öyle çocuk gibi içmesini, ayakkabılarında ki bağcıkları kurdele şekline getirip, ayakkabının üzerine yerleştirmesini falan anlatmam yani. Bana ne ki ondan. Ne yani seviyoruz diye her şeyini de bilecek halim yok. Ha dışında odun gibi, içinde yağmurda kalmış bir kedi yavrusundan farksız olduğunu unutmuş gibi yaparım. Hem zaten anlatılacak bir şeyi de yok ki. Eğer anlatacak olsam bunca şeyi biliyor olmam lazım gelir demi ama. Her neyse aramızda kalsın; Ben anlatmadım, sizde bilmiyorsunuz. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder